2003’ten bu yana ders kitabında izlenen yanlış politika bir milyar Doların üzerinde kamu zararına neden oldu. AKP’nin eğitim bakanları her şeyi “Batı’da olduğu gibi” diyerek değiştirirken ders kitaplarını, Batı’da olduğu gibi beş yıl kullanılacak şekilde tasarlayıp öğrencilerin kullanımına sunmadılar.

Hükümetin, ders kitaplarını öğrencilere ödünç sistemiyle verip uzun süre kullanmalarını sağlama yerine, aynı kitapları her yıl dağıtma yoluna gitmesinin önemli nedenlerinden biri, vatandaşın vergilerinden karşılanan bedelini dilediği şekilde pay etmesiydi. Her zaman söylediğim gibi yılda 300 milyon Tl.yi aşan bu para, iktidara bağımlı yeni zenginlere pay edilirken politikacı da bürokrat da bundan payına düşeni aldı. Hiçbir mantıkla açıklanması mümkün olmayan bu yanlış politikada ısrarcı olmanın diğer önemli nedenlerinden biri de AKP’nin, halkımızın, iradesini sık sık tekrarlanan politikalarla belirlediğine olan inancıydı. AKP, ortalama iki yılda bir halkın huzuruna (genel ve yerel seçimler, referandum) çıkılan ülkede ahalinin beş yılda bir sunulan bu “hizmetin” aile ekonomisine ne büyük katkı sağladığını aklında tutamayacağını düşünüyor. Elbette politikacı da bürokrat da mevcut kitapların fiziki standartının en fazla 10 kuruşluk ek maliyetle beş yıl dayanacak hale getirileceğinin bilincindeydi. Fakat yukarıda belirttiğim iki nedenden dolayı Türkiye, beş yılda bir yerine, her yıl 300 milyonu gözden çıkardı.Bu konuyu, mali boyutunun dışında gereksiz yere kâğıt kullanımına neden olunduğu için çevre açısından; öğrencide geliştirmeye çalıştığımız tasarruf bilincine olumsuz etkisini bakımından irdeleyerek kaç kez yazdım anımsamıyorum. Şimdi bir kez de yeni bakana anımsatmak istiyorum: Tamamı seleflerin tarafından uygulamaya konan, bugün kusurlu olduğu görülüp değiştirme sinyali verdiğin konu başlıklarının arasına ders kitaplarının hazırlanmasından dağıtımına kadar yanlış olan mevcut sistemi de al.