E-Diktasyon, D-Diktasyon ve Türleri:
Açık Eğitim, Dışarıdan Eğitim, Uzaktan Eğitim, MOOCs, Elektronik Eğitim, Mobil Eğitim, Online Eğitim
Adnan Gümüş, Çukurova Üniversitesi, Eğitim Fakültesi
“Çocuğun sadece bir kişi tarafından terbiye edilmesi doğru değildir, kaldı ki böyle bir şey imkansızdır. İnsanların yaşadıkları şehirden hiç dışarıya çıkmamalarını, mevsimlerin hiç değişmeden devam etmesini istemeye benziyor bu. Bir çocuğu odasından hiç dışarıya çıkarmadan, daima aynı insanlarla muhatap olmak zorundaymış gibi terbiye etmek kadar anlamsız bir yöntem hayal edilebilir mi? Böyle bir eğitim gören çocuğun mahvolması için yeryüzünde bir adım atması, bir basamak inmesi yeterlidir. Çocuğu üzüntüden uzak tutmak yerine ona hissetmeyi öğretmeliyiz. Kimi anne-babalar yalnızca çocuklarını nasıl koruyacaklarını düşünüyorlar; oysa bu yeterli değildir, Ona kendisini nasıl koruyacağını, hayal kırıklıkları ve felaketler karşısında nasıl güçlü duracağını ve her türlü yaşam koşulunda nasıl hayatta kalacağını öğretmek gerekir. Çocuğu yaşamdan koparıyorsunuz ve bunu onu korumak adına yapıyorsunuz; oysa onu donanımlı bir şekilde yaşamın kollarına atmalısınız. Hem yaşamak yalnızca nefes almak değildir ki; işlemektir; uzuvlarımızı, kendimize özgü yanlarımızı, alışkanlıklarımızı, bize var olduğumuz hissini veren bütün donanımımızı kullanmaktır. En çok yaşayan insan en çok yıl saymış olan değil, hayatı en çok hissetmiş olandır.” (J.J. Rousseau, 1762/2009. “Emile, Bir Çocuk Büyüyor” Çev. Ü.Akagündüz, s.13).
E-veya D-Diktasyon: 60 Yıllık Hazırlık Salgın Oldubittisiyle Uygulamaya Geçirildi
17 Mart 2020 tarihli açıklamasında Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TRT stüdyolarını ziyaret sırasında yaptığı açıklamada, uzaktan eğitim sürecinin yol haritasının en ince ayrıntısına kadar hazırlandığını belirterek, "23 Mart haftası itibarıyla hangi saatte, hangi ders, etkinlik veya oyunun, ne şekilde, nasıl yapılacağına ilişkin planlamalar ve altyapıya ilişkin hazırlıklarımız tamam. Deneme çalışmalarımız sürüyor." diye konuştu. Çalışmalara 100'den fazla öğretmenin gönüllü olarak destek verdiğini, çekimlerin TRT'nin İstanbul'da 5, Ankara'da 3 stüdyosunda yapıldığını dile getiren Selçuk, TRT'ye ve öğretmenlere desteklerinden dolayı teşekkür etti.
YÖK MEB’den de daha hızlı ve daha hazırlıklıydı. Tüm üniversitelerde derslerin uzaktan dijital ortamda yapılacağını ilan etti, Sadece Çukurova Üniversitesinde yaklaşık 7 bin ders veya şube, tam sayısını bilmiyorum ama lisansüstü ile birlikte belki 10 bin ders bir hafta zarfında sanal ortama, Microsoft Teams veya Perculus’a aktarıldı.
Bu yazının yazıldığı şu günlerde üniversiteler salgın dışında da derslerin yüzde 40’ını, MEB derslerin %30’unu veya bir dersin bu kadarını uzaktan yapma yönünde şiddetli tavsiyelerde, gerçekçi olarak hoca veya öğretmenlere baskıda bulunuyor. Hatta uzaktan eğitimde geçiş hızında dünyaya modellik ettikleri iddiası taşıyorlar.
Bunun için yıllardır hazırlık yaptıkları ve hazır olduklarını da dillendiriyorlar. Yani yaşananlar salgınla doğrudan ilgili bulunmuyor, N. Klein’ın “şok ekonomisi” gibi salgın okulları, üniversiteleri, topluluk ve toplum olmayı deregüle etmek için büyük bir fırsata dönüştürülmüş bulunuyor.
Maalesef bu yaşananlar e-diktasyona, d-diktasyona karşılık geliyor.
E- veya D-Diktasyonun Tanımı
“E” “elektronik” ve “d” “dijital” sözcüklerine göndermedir. “Diktation”, İngilizcede tek taraflı yazdırmadır, İngilizce öğretmenlerinin çocuklara yazdırmasıdır. “Dikta” hakim yöneticiyi, iktidar sahiplerini, çoğu kez “diktatör” örneğinde en üstünü, tek bir kutsal temsilciyi ifade etmektedir. Sözcüğün İngilizce ve Latince köklere bağlanması bugünkü küresel hakim kültüre göndermedir.
E- veya d-diktasyon; büyük merkezlerin belirlediği veya doğrudan yürüttüğü TV, EBA, online veya internet gibi sanal veya dijital iletişim araçlarının kullanılması ile senkronik (eş zamanlı) veya asenkronik (sonradan izlemeli) olarak yapılan tek taraflı dikte etme etkinliği, süreci ve sonuçlarını ifade etmektedir.
E-diktasyon ve d-diktasyon; derslerin niteliksel boyutlarının değerlendirilmesine dayalı olarak terimleştirme denemesidir. Yani ne yapıldığının terimleştirilmesidir. Online, sanal veya uzaktan eğitim; yüz yüze eğitime kıyaslandığında çok daha yukarıdan, merkezi, tek taraflı, hatta uzun erimde küresel tek bir merkezden yürütülme riski taşıyan bir diktasyondur.
Eğitim ve Diktasyon Farkı
Daha önce Evrensel’deki köşemde ve Cumhuriyet’te de yazmış bulunuyorum. İçeriksel olarak yapılanın eğitim sayılması için iki ana ölçüt ileri sürülebilir:
1-Yaşantı, diyalog tarzı yaşantı, diyalog;
2- a) Bilgi, b) Beceri, c) Duyarlılık gelişimi.
Diğer bir deyişle diyalog veya ortak yaşantı yoksa; bilgi, beceri, duyarlılık gelişimi yoksa eğitim yoktur.
Diyalog; eşit şartlarda, özneler arasında olur, online veya uzaktan eğitim böyle bir eşitliğe zaten imkân tanımamaktadır.
Diyalog olmadan, bir araya gelmeden insan, kültür ve toplum olma şansı yoktur. Sevgi saygı bizzat yaşantıdır, öğrenme ve eğitim bizzat yaşantıdır, ahlak bir diğeri ile birlikteliktir, birlikte yaşamaktır, yaşatmaktır.
Sanallık; hele de çok erken yaşlardaki, ilkokul yaşlarında, ortaokul yaşlarında, hemen tüm yaşlarda sanallık; bioseksüel gelişimi, psikososyal gelişimi, bilişsel gelişimi, eleştirel düşünmeyi, insan olmayı, birlikte yaşamayı, etiği-ahlakı, realiteyi, mekanı, tarihselliği-kültürü karşılayamaz.
O halde, diyalog ve ortak yaşantının olmadığı, uzaktan belletme veya yazdırmaya dayalı bu yapılanlara e-eğitim değil, uygun bir terimle, e-diktasyon denebilir. Hiyerarşik tek yanlı bir dikte ettirme formundadır, diktayı meşrulaştırmaktadır, e-diktasyon sayılır. Dijital anlamda d-diktasyondur.
E-Diktasyon, D-Diktasyon Türleri
E-ve d-diktasyonun çok çeşitli türleri bulunmaktadır. Bunlardan bir kaçı şu şekildedir:
vb.
Tüm bunlar için sadece ekteki Yükseköğretim Kanununda geçen ifadelere bakmak yeterli olacaktır.
“Uzaktan Eğitim” Altında Yapılanlar E-Eğitim Değil veya D-Eğitim Değil De Neden E-Diktasyon Sayılmalı?
Elektronik e-eğitim olmaz mı, dijital d-eğitim olmaz mı, neden bunlar e-diktasyon, d-diktasyon sayılacak?
Elektrik çok önemli bir icat, dersliklerimiz, okullarımız, eğitim tarzlarımız, öğrenme öğretme yaklaşım ve yöntemlerimiz… tüm bunlar insanın insan oluşuna dair icatlar yani tekniğin, yol yordamın kendisi değil sorun olan veya sorunu yaratan. Sorunun kaynağı yapılanın niteliği, bu süreçte tekniklerin, yol yöntemlerin neler olduğu ve nasıl kullanıldığıdır. Eğer araç çocuğun gelişimini engelliyorsa, çocuğun veya insanın yerine geçiriliyorsa, onu toplam etki olarak mevcut gelişebileceğinden daha olumsuz yönde etkiliyorsa sorun buradadır. E-diktasyon, d-diktasyon durumunda sorun olan gerek öğrenme imkânlarının (davranış değişikliklerinin) gerekse olumlu öğrenme yani eğitim imkânlarının kendi haline bırakılacak olandan bile geriye, çocuk veya insanların doğal gelişiminden bile daha geriye düşürülmesine yol açılmasıdır.
İnsan Bilgi, Beceri ve Duyarlılıklarını Azaltıcıların, Uzaklaştırıcıların, Körleştiricilerin Eğitim Sayılamayacağının, En Nötr Sıfatla “Diktasyon” Olacağının Gerekçeleri
E-diktasyon, d-diktasyon eğitim fikriyle örtüşmemektedir; aksine çocukların sanal ortamda hanelerine veya odalarına kapatılması onların dünyasını geliştirip genişletmek değildir, aksine yaşamdan koparmak, insandan koparmak, arkadaşından koparmak, topluluklaşmaktan koparmak, duygudan koparmak, sokak ve okul olanaklarından, yaşam olanaklarından ve yaşantılardan mahrum bırakmaktır. Daha daha önemlisi ise gerçeklerden, gerçeklikten koparmaktır.
Bu mekanizma veya etkiler, uzaktan yapılanın neden eğitim sayılamayacağı birkaç alt başlıkta biraz daha açımlanabilir.
a) Öğrenmenin Karşıtı: Uzaklaştırma
En genel anlamıyla öğrenme yaşantı yoluyla davranış değişikiliği ise hayattan uzaklaştırma, yapay hatta sanal ortamlara hapsetme, kapatma, göstermeme öğrenmenin karşıtıdır.
Öğrenme yaşamadır, yaklaşmadır, yakından uzağa doğru, somuttan soyuta doğru bir gidiştir. Uzağın yakınlaştırılması, soyutun hayatla bağlarının kurulmasıdır.
Uzaktan olanı; öğrenmeyi artıran değil eksilten, yaşantıyı ve öğrenme ortamını eksilten ortadan kaldıran şartları oluşturmaktadır. Öğrenmenin karşıtı uzaktan olandır, uzaklaştırmadır.
b) Eğitimin Karşıtı: Şiddet, Kötülük Etme
Eğitimi anlamak için ölçü eğitim fikridir. Eğitim fikri olumludur; birilerine veya yeni kuşaklara iyilik, güzellik, doğruluk, gerçekliktir kazandırılmasıdır; böyle bir niyet, böyle bir etkinlik, böyle bir süreç, böyle bir üründür.
Eğitim adına “ben kötülük öğreteceğim, çocukları kötü yetiştireceğim” denemez, bunun adı olsa olsa en genel anlamıyla şiddet olur, kötülük olur, ahlaksızlık olur.
c) Öğretmenin Karşıtı, Duygunun Karşıtı: Araç
Öğrenme kendi başına da olur, doğada tek başına kalmış bir çocuk da kendi başına bir şeyler öğrenebilir. Ancak eğitim; birilerince bilinçli bir eylemle gerçekleştirilen bir etkinliktir, dolayısıyla anne babasız, rehbersiz veya öğretmensiz eğitim olmaz.
Öğretmenin karşıtı araçtır; insanın yerine, öğretmenin yerine bunları araçlarla ikame etmeye çalışmaktır.
Eğitim “iyi niyet”, olumlu bir yönelim ise, bunu ancak insanlar yapabilir; araçlar iyi niyetli ve kötü niyetli olamaz, birilerince iyi niyetli veya kötü niyetli olarak kullanılabilirler.
İyiliğin, olumlunun öğrenilmesi duygu içerir, duygulu bir süreçtir. Araçlar öğretmenin yerine geçemeyeceği gibi onun canlılığını, niyetini, duygululuğunu ortadan kaldırdığından öğretmenin, insanın, duygunun karşıtıdır.
d) Topluluğun Karşıtı: Yalnızlaştırma
Antik Çağlarda da günümüzde okul ve akademiler yaşam alanlarıdır, 5-6 yaşlarından başlayıp hayat boyu süren arkadaşlıklardır, kader birlikleridir, birlikte üzülme ve mutlu olmadır, tartışma ortamıdır, diyalogdur, oyundur.
Sosyalleşme okulun en temel işlevlerinden biridir ve bu öyle kuru sığ bir bilgi veya görüş paylaşımı değildir sadece, hemen bütün yaşamın paylaşımıdır.
Okul ve akademi hem aktüel hem de yaşam boyu sürecek topluluklaşmadır, kolektivitedir.
İlk üniversitelerden biri sayılan Bologna örneğinden (1088) devam edersek üniversite Ortaçağda öğretme (hoca) ve öğrenme (öğrenci) topluluklarının (universitas magistrorum et scholarium 'Öğretmenler ve Öğrenenler Topluluğu') kurumsal örgütlenmeleri ile ortaya çıkmıştır.
Okullar öğretmeni öğrencisi, nitelikli bilim sanat felsefesiyle; üniversite öğrencisi öğretim elemanı, evrensel bilgi ve becerileriyle, bilimi, araştırması ve özgür tartışma kültürüyle üniversitedir.
Çocukların ve gençlerin kendi hane ve bireysel ekranlarına kilitlendiği, uzaktan veya dijitalize edilmiş bir süreç topluluklaşmanın, kolektivitenin, ortaklaşmanın, insanın sosyal realitesinin yok sayılması, olanın da yok edilmesidir.
e)Gerçeği Öğrenmenin, Gerçeğe Uyarlanabilme ve Onu Uyarlayabilmenin Karşıtı: Uçuk Fantaziler, Nevrozlar ve Psikozlar
Freud veya psikanalizdeki tartışmalar dikkate alınırsa genel olarak iç, doğa ve sosyal gerçek/likler olmak üzere üç gerçek türünden söz edilebilir. Çocuğun sağlıklı gelişimi iç ve dış gerçeklik arasındaki bağların sağlıklı bir şekilde gelişmesine bağlı bulunmaktadır. Nevrozlar ve psikozlar gerçeklik algi ve bağlarındaki sorunlara bağlı olarak gelişmektedir. Uzaktan yapılan çocuğu hem diğer çocuklarla doğal duygu ve tepkilerini yaşayacağı iç dünyasından, gerek doğayı çevreyi tanımasından, gerekse sosyal dünyadan kopardığından uzun erimdeki etkileri tümden öngörülemeyeceği gibi pek çok soruna yol açacağı, en azından gerçeklik bağlarını zayıflattığı açık bulunmaktadır.
E- veya D-Eğitim Değil E- veya D-Diktasyon: Uzaklaştırma, Mekânsızlaşma, Topluluksuzlaşma, Diyalogsuzlaşma, Duyusuzlaşma, Yaşantısızlaşma, Toplamda Okulsuzlaşma, Toplumsuzlaşma, Gerçeksizleşme ve Gerçekleşemezleşme
E-diktasyon veya d-diktasyon her şeyden önce mekânın ortadan kaldırılması (mekânsızlaşma), bir araya gelmenin tasfiyesi (topluluksuzlaştırma), diyalog olanaklarının zayıflaması (diyalogsuzlaştırma), duygu ve yaşantı imkânının zayıflaması (duyusuzlaşma ve yaşantısızlaşma) şeklinde sayılabilir. Tüm bu süreçlerin ürünü veya sonucu okulsuzlaşma, toplumsuzlaşma, gerçek/leri yakalayamama ve kendini gerçekleştirememedir.
Sanal-dijital dünyayı okul ve üniversitede kullanmak, onlardan yararlanmak başka bir şey, çocuk ve gençlerin sanal-dijital dünyaya sıkıştırılması başka bir şeydir.
Uzaktan diktasyon, e-diktasyon, d-diktasyon insanı tüm hayat ve sosyal dünyadan uzaklaştıran, insanı çırçıplak tek başına bırakan; büyük merkezi dijital sunuculararın etki ve yönlendirmesine terk eden eden bir yol yöntemdir. Fizik ve sosyal dünyanın sanal dünyayla değiş tokuşudur. Böyle bir süreçte insanın sadece kolektif yanı değil aynı zamanda gerçeklikten uzak fantaziler ve mistifikasyonlarla yüzyüze algı ve düşüncesi, zihni moral dünyası da sakatlanacaktır. Sosyal yaşantı ve gerçek zorlukları yaşamayan kişilerde empati ve ahlaki duygular da sağlıklı oluşmayacaktır.
Daha makro düzeyde d-diktasyon yoluyla okul ve üniversite topluluk kurumsallaşmasının yok edilmesi aynı zamanda kolektif oluşumların, eleştirel düşüncenin, kamunun tasfiyesi anlamına gelmektedir.
Kısaca e-eğitim altında e-veya d-diktasyon; okulsuz ve toplumsuz kapitalizme (okulsuz ve toplumsuz küreselleşmeye) geçiş girişimidir.
Ek:
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanununda Geçen Açık ve Uzaktan Eğitimle İlgili İbare ve Belirlenimler
2547 Sayılı Yükseköğretim Kanunu
Tanımlar: Madde 3–
“u) Yükseköğretim Eğitim Türleri: Yükseköğretimde eğitim -öğretim türleri örgün, açık, dışarıdan (ekstern) ve yaygın eğitimdir.
(1) Örgün Eğitim: Öğrencilerin, eğitim -öğretim süresince ders ve uygulamalara devam etme zorunluluğunda oldukları bir eğitim -öğretim türüdür.
(2) Açık Eğitim: Öğrencilere radyo, televizyon ve eğitim araçları vasıtasıyla yapılan bir eğitim -öğretim türüdür.
(3) Dışarıdan Eğitim (Ekstern Eğitim): Yükseköğretimin belirli dallarında, devam zorunluluğu ol-maksızın sadece yarı yıl içi ve sonu sınavlarına katılma zorunluluğu bulunan bir eğitim -öğretim türüdür. Bu eğitimi izleyen öğrenciler ortak zorunlu dersler ile gerekli görülen bazı dersleri, ilgili yükseköğretim kurumlarınca mesai saatleri dışındaki uygun saatlerde düzenlenecek derslerde alırlar.”
Ana ilkeler:Madde 5-
“h) Yükseköğretim kurumlarının geliştirilmesi, verimlerinin artırılması, genişletilmesi ve bütün yurda yaygınlaştırılması amacına yönelik olarak yenilerinin açılması, öğretim elemanlarının yurt içinde ve dışında yetiştirilmeleri ve görevlendirilmeleri, üretim -insangücü -eğitim unsurları arasında dengenin sağlanması, yükseköğretime ayrılan kaynakların ve ihtisas gücünün dağılımı, milli eğitim politikası ve kalkınma planları ilke ve hedefleri doğrultusunda ülke, çevre ve uygu-lama alanı ihtiyaçlarının karşılanması, örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim -öğretimi de kapsa-yacak şekilde planlanır ve gerçekleştirilir.”
Yükseköğretim Kurumlarının görevleri: Madde 12–
d. Örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim yoluyla toplumun özellikle sanayileşme ve tarım-da modernleşme alanlarında eğitilmesini sağlamak,
f. Eğitim -öğretim ve seferberliği içinde, örgün, yaygın, sürekli ve açık eğitim hizmetini üstlenen kurumlara katkıda bulunacak önlemleri almak,
Rektör: Madde 13 –
(…) “Ancak, merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde, gerekli hallerde rektör tarafından beş rektör yardımcısı seçilebilir.”
Dekan: Madde 16 –
(…) “Ancak merkezi açıköğretim yapmakla görevli üniversitelerde,gerekli hallerde açıköğretim yapmakla görevli fakültenin dekanı tarafından dört dekan yardımcısı seçilebilir.”
Çalışma esasları: Madde 36–
“(…)Öğretim elemanlarının, ders dışındaki uygulama, seminer, proje, bitirme ödevi vetez da-nışmanlıklarının kaç ders saatine karşılık geldiği; kendi üniversitesi dışındaki devlet veya vakıf üniversitelerine bağlı yükseköğretim kurumlarında haftada verebileceği azami ders saatleri ve uzaktan öğretim programlarında verdikleri derslerin örgün öğretim programlarında verilen kaç ders saatine tekabül ettiği Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.”
Öğretim ve Öğrenciler Lisans düzeyinde öğretim: Madde 43–
“ c. Yükseköğretim kurumları, örgün, yaygın ve açık öğretim yöntemleri ile her türlü eğitim -öğretim yapabilirler.”
Diploma alma, ders kredilerinin hesaplanması, öğrencilik haklarından yararlanma ve sınavlar : ( 1 )Madde 44– b
(…)farklı diploma programlarından bazı derslerin alınmasıyla yandal veya çift anadal yapılması; diploma alınabilmesi için, uygulama, teorik, uzaktan veya açıköğretim özellikleri ile (...))(...))eğitim-öğretimin devamına ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulunun bu konularda belirlediği temel ilkelere uygun olarak yükseköğretim kurumları senatoları tarafından belirlenir.”
c (…) “Açık öğretim öğrencileri, katkı payı veya öğrenim ücretini ödemeleri ve her dönem başında kayıtlarını yenile-meleri koşuluyla bu sürelerle kısıtlı değildir.(Ek cümle:15/4/2020-7243/6 md.)Açık öğretim sisteminde üst üste dört dönem bu koşulları yerine getirmeyen öğrencinin ilgili programdan ilişiği kesilir.”
“e. Yükseköğretim Kurulu kararı üzerine yükseköğretim kurumlarında; öğretim elemanı ve öğrencilerin aynı mekânda bulunma zorunluluğu olmaksızın, bilgi ve iletişim teknolojilerine dayalı olarak öğretim faaliyetlerinin planlandığı ve yürütüldüğü önlisans, lisans ve lisansüstü uzaktan öğretim programları açılabilir. Uzaktan öğretim programlarının açılabileceği alanlar, uzaktan öğretim yoluyla verilecek dersler ve kredi miktarları, ders materyallerinin hazırlanması, sınavlarının yapılma şekli, yükseköğretim kurumları arasında bu amaçla yapılacak protokoller ile uzaktan öğretime ilişkin diğer hususlar, Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.
Uzaktan öğretim programı kapsamında yükseköğretim kurumlarında ders verenöğretim elemanlarına, haftalık 10 saati geçmemek üzere verdikleri ders başına, 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin beş katını geçmemek üzere yükseköğretim kurumları yönetim kurulunca belirlenecek tutarda ek ders ücreti ödenir. Ders malzemelerinin hazırlanması, derse kaydolan öğrenci sayısı, dersin canlı veya kayıttan verilmesi, öğrencilerin sorularına verilen cevaplar, ödev veya uygulamaların değerlendirilmesi için harcanan süreler ile uzaktan öğretimleverilen derslere katılan öğrenci sayısı esas alınarak öğretim eleman-larına yapılacak ek ders ücreti ile ders malzemelerinin hazırlanmasında veya dersin yürütülmesin-de fiilen katkıda bulunanlara yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir. Ancak, yukarıda belirtilen her türlü ödemelerin toplamı uzaktan öğretim için yatırılan toplam öğrenim ücretinin yüzde yetmişini geçemez. Uzaktan öğretim için yatırılan öğrenim ücretinin bufıkraya göre yapılan ödemeler sonrası kalan kısmı ile elektronik ortamda veya internet ortamında sunulan uzaktan öğretim ma-teryalinden elde edilen gelirler, ilgili birimin veya yükseköğretim kurumunun mal ve hizmet alımlarında kullanılır.
Senato tarafından uygun görülmesi halinde, birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bazı dersler, sadece uzaktan öğretim yoluyla verilebilir. Ancak bu şekilde verilen dersler için öğrencilerden ilave bir ödeme talep edilemez. Birinci ve ikinci öğretim programlarındaki bir dersin hem örgün öğretim yoluyla hem de uzaktan öğretim yoluyla verilmesinin senato tarafından uygun görülmesi halinde; dersi uzaktan öğretim yoluyla almayı tercih eden öğrencilerden, bu Kanunun 46 ncı maddesinin (c) fıkrasına göre belirlenen kredi başına öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti alınır. Dersin uzaktan öğretim yoluyla verilmesinde görev alan öğretim elemanı ve diğer personele, dersi uzaktan öğretim yoluy-la almayı tercih eden öğrencilerden alınan öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti toplamının yüzde yetmişini geçmeyecek şekilde bu fıkranın ikinci paragrafına göre ödeme yapılır.Dersleri verecek yeterli öğretim elemanı bulunmayan yükseköğretim kurumlarında uzak-tan öğretim yoluyla ders vermek üzere Yükseköğretim Kurulu tarafından görevlendirilen öğretim elemanlarına, ders yükü dikkate alınmaksızın haftalık 10 saati geçmeyecek şekilde 2914 sayılı Kanunun 11 inci maddesindeki unvanlar itibarıyla belirlenen ek ders ücretinin dört katını geçme-mek üzere ek ders ücreti ödenir.”
Cari hizmet maliyetlerinin hesaplanması, öğrenci katkı payları ve öğrenim ücretleri:Madde 46–“a. Yükseköğretim kurumlarında, öğrenci başına düşen cari hizmet maliyetleri, yükseköğ-retim programlarının özellikleri göz önüne alınarak Yükseköğretim Kurulunca hesaplanır. Öğrencilerden her bir dönem için birinci öğretimde öğrenci katkı payı, ikinci öğretim ve uzaktan öğretimde ise öğrenim ücreti alınır. Yabancı uyruklu öğrencilerden, birinci veya ikinci öğretim ayırımı yapılmaksızın, her bir dönem için öğrenim ücreti alınır. Devlet tarafından karşılanacak kısımile birinci öğretim, ikinci öğretim, açık ve uzaktan öğretim öğrencileri tarafından karşılanacak öğren-ci katkı payı veya öğrenim ücretleri, öğrenci başına düşen cari hizmet maliyetleri göz önünde bulundurularak belirlenir. Cari hizmet maliyetinin öğrenciler tarafından karşılanacak kısmı dışın-da kalan miktarı, Devlet tarafından karşılanır. Devletçe karşılanan kısım cari hizmet maliyetinin yarısından az olamaz.
b. Birinci öğretim, ikinci öğretim, açık ve uzaktan öğretim için Yükseköğretim Kurulu ta-rafından hesaplanan cari hizmet maliyetlerinin Devlet tarafından karşılanacak kısmı, öğrenciler tarafından karşılanacak katkı payları ve öğrenim ücretleri ile uygulamaya ilişkin usul ve esaslar, her yıl haziran ayı sonuna kadar Cumhurbaşkanınca belirlenir. Öğrenci katkı payı veya öğrenim ücretinden muaf tutulacaklar ile yabancı uyruklu öğrencilerden alınacak asgari öğrenim ücretleri-nin tutarı Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir.
c. (...)bir ders için kredi başına ödenecek katkı payı veya öğrenim ücreti tutarları, her bir dersin kredisinin ilgili dönemde alınması gereken toplam ders kredisine oranlanması sonucu bulunacak katsayının ilgili dönem için belirlenen öğrenci katkı payı veya öğrenim ücreti ile çarpı-larak, ilgili yükseköğretim kurumunca dönem başlarında hesaplanır.”
Ders kitapları ve eğitim-öğretim araçlarının basılıp çoğaltılması Madde 48 -Üniversitelerde ders kitapları, bilgisayar ve elektronik ortamlarda hazırlanan eğitim-öğretim ve uzaktan öğretim ilkelerine göre oluşturulan her türlü materyal ilgili üniversite veya Yükseköğretim Kurulu tarafından hazırlanır ve hazırlattırılır ve öğrencilere uygun bedelle satılır. Ders aracı olarak kullanılan kitap ve her türlü materyali öğretim elemanları kendi hesaplarına bastıramaz ve çoğaltamazlar, bunlar ilgili üniversite tarafından basılır, bastırılır veya çoğaltılır.
Ancak, başvurdukları eğitim-öğretim yılı içinde bastırılamayacağı, kurumun yönetim kurulunca yazılı olarak bildirilen kitapları kendilerinin bastırma hakları saklıdır.Ders kitapları, bilgisayar ve elektronik ortamlarda hazırlanan eğitim-öğretim ve uzaktan öğretim ilkelerine göre oluşturulan her türlü materyalle ilgili olarak uygulanacak esaslar ve ödenecek telif hakları Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca belirlenir.”
Döner sermaye Madde 58 “ b) Döner sermaye gelirlerinden tahsil edilen kısmın, tıp ve diş hekimliği fakülteleri sağlık uygulama ve araştırma merkezleri ile açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 35'i, ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu, sürekli eğitim mer-kezleri ile bünyesinde atölye veya laboratuar bulunan yükseköğretim kurumları için asgari yüzde 30’u, diğer yükseköğretim kurumlarıiçin ise asgari yüzde 15'i,ilgili yükseköğretim kurumunun ihtiyacı olan mal ve hizmet alımları, her türlü bakım, onarım, kiralama, devam etmekte olan projelerin tamamlanmasına yönelik inşaat işleri ve diğer ihtiyaçlar ile yönetici payları için kullanılır. Bu oranları yüzde 75'ine kadar artırmaya üniversite yönetim kurulu yetkilidir.”
“d) Ziraat ve veteriner fakülteleri, sivil havacılık yüksekokulu ve bünyesinde atölye veya laboratuvar bulunan yükseköğretim kurumları ile sürekli eğitim merkezleri, açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumları ile düzenli döner sermaye geliri olan yükseköğretim kurumlarında üretilenmal ve hizmetlerden elde edilen döner sermaye gelirlerine katkısı bulunan öğretim ele-manlarınayapılacak ek ödemeler hakkında da (c) fıkrası hükümleri uygulanır.”
Ek Madde 16
Açıköğretim uygulayan üniversiteler yurt içinde hizmet birimleri açabilirler. Aynı üniver-siteler, yurt dışında yaşayan T.C. vatandaşlarına öğretim, eğitim ve kültürle ilgili idari ve sosyal hizmetleri vermek amacıyla Yükseköğretim Kurulunun kararıyla o ülkede merkez tesis edebilir-ler.Açıköğretim hizmeti veren üniversitelerde rektörlük ile bu tür hizmetleri veren fakülte, enstitü, yüksekokul, konservatuvar, meslek yüksekokulu, merkez ve benzeri kuruluşlarda, hizme-tin özelliğinin gerektirdiği birimlerin kurulması veya değiştirilmesi, diger ülkelerin açıköğretim kuruluşları ile eğitim ve öğretim alanlarında işbirliği yapılması üniversite yönetim kurulunun kararı ile gerçekleştirilir. Merkezi açıköğretim yapan fakültelere bağlı olarak örgün öğretim yapan bölüm varsa, zaman içinde bu bölümün müstakil örgün eğitim yapan yüksekokul haline dönüştürülmesi yada örgün öğretim yapan fakülte, yüksekokul ve meslek yüksekokullarında örgün öğretim yapan bölümlerin yanı sıra, açıköğretim yapan bölümler kurulması, üniversite senatosunun teklifi ve Yükseköğretim Kurulunun onayı ile olur.
Ek Madde 27–
“(…) Gerektiğinde yukarıda yer alan hükümler kısmen veya tamamen, ileri uzaktan eğitim tek-nolojileri kullanılmak suretiyle ikinci öğretim kapsamında yürütülecek tezsiz yüksek lisans prog-ramları için de uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin esas ve usuller Maliye Bakanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulunca tespit edilir.”
Ek Madde 44 –
“Açık öğretim hizmeti veren yükseköğretim kurumlarının döner sermaye işletmelerinin açık öğretim fakültelerine ait alt hesaplarında oluşan gelirler münhasıran bu faaliyetlerin gerektir-diği giderlerde kullanılır ve bu hesaplarda üçer aylık dönemler itibarıyla oluşacak gelir fazlaları-nın yüzde 80’i her üç ayda bir izleyen ayınonbeşinekadar YükseköğretimKurulu Başkanlığı muhasebe birimi hesabına aktarılır. Aktarılan bu tutar, Başkanlık bütçesinin (B) işaretli cetveline öz gelir, (A) işaretli cetveline ödenek kaydedilir ve Devlet yükseköğretim kurumlarına kaynak aktarmak suretiyle doktoralı bilim insanı ve araştırmacı yetiştirilmesi için kullanılır. Devlet üni-versitelerinde bulunan Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenecek öncelikli alanlarda yapılan doktora programlarındaki öğrencilere 5102 sayılı Kanuna tabi olmaksızın burs verilebilir. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığının uygun görüşü üzerine Yükseköğretim Kurulu tarafından belirlenir.”
Geçici Madde 29–
“Yukarıdaki hükümlere göre kayıtları yenilenen öğrenciler, izlemiş oldukları eğitim –öğretim programları açık öğretim programlarında mevcut olduğu takdirde, kendi istekleri ile bu programlara veya eşdeğer program yürüten üniversiteye naklen yazılabilirler. Belirli dallarda öğrencilerin isteği de gözönünde tutularak, dışardan eğitim öğrencisi (ekstern) olarak yazılmalarına üniversite senatolarınca karar verilebilir.”
Geçici Madde 56-
“b) Açık öğretim sistemi ile öğrenim yapılan ön lisans, lisans tamamlama ve lisans prog-ramlarından kaydı silinenlere yeniden kayıt hakkı verilir.”
Geçici Madde 58-
“(…) Bu maddeden yararlanıp bir yükseköğretim kurumunda öğrenci statüsü kazananlar başvur-maları halinde Anadolu Üniversitesi bünyesindeki açık öğretim önlisans veya lisans düzeyindeki kontenjan sınırlaması olan eşdeğer bölümlere, kontenjan sınırlaması olmayan diploma programla-rında ise istedikleri bölümlere yatay geçiş yapabilirler.”
Geçici Madde 69 –
“Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sağlık alanında ön lisans diploması alanlar-dan ebelik ve hemşirelik programlarından mezun olanlara kendi alanlarında, diğerlerine ise Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği, ebelik ve hemşirelik programları dışındaki ilişkili alanlarda lisans tamamlama eğitimi yaptırılır. Bu eğitimler, Yükseköğretim Kurulunun belirleyeceği alan-larda uzaktan eğitim yöntemleri ile verilebilir. Uygulama eğitimleri için Sağlık Bakanlığı ile Yükseköğretim Kurulu iş birliği yapar. Bu eğitimlerin usul ve esasları Yükseköğretim Kurulunca belirlenir.”