eleştirel pedagoji

Journal of Critical Pedagogy
ISSN: 2822-4698
                                                                       

  • https://www.facebook.com/elestirelpedagojidergisi
  • https://www.twitter.com/elestirelpedagoji
Ayhan Ural
urala@gazi.edu.tr
…yeni buhranımız
23/03/2020

O dö döneme neme tanıklık etmemiş olsak da hepimiz yirminci yüzyılın Büyük Buhranını biliriz. Üzerinden yüz yıl geçmiş olsa da etkileri günümüze kadar gelmiştir. Bir şekilde duymuşuz, okumuşuz, dinlemişiz, hissetmişiz. Çünkü gerçekten de kendisine büyük denilmesini hak edecek etkiye sahip bir buhrandı yaşanan. Ekonomik buhran adlandırmasıyla bir alana hapsedilmeye çalışılsa da insanlık tarihinin Büyük Buhranıydı. Ta ki şimdilerde yaşanan, yaşanıyor olan ve de yaşanacak olan yeni buhrana kadarki en yıkıcı etkiye sahip olanıydı.

Ölümcül bir virüsle yaşamaya başladığımız yeni buhran, nereye evrilir, nelere yol açar, süresi ve etkisi ne kadar olur, nasıl sonuçlar doğurur şimdilik bilinmemekle birlikte çok yönlü ve yüksek bir tahrip gücüyle girdi yaşamımıza. Çok ve farklı açıklama, yorum ve senaryo üretildi yeni duruma ilişkin. İlgili virüsün biyolojik yapısı, bulaş durumu ve tedavisi, sağlık bilimleri alanındaki bilimcilerin işi. Doğrusu bu konuda da oldukça kafa karışıklığı yaratılmış durumda. Yetkin olsun olmasın isteyen herkes günümüzün gelişmiş iletişim olanakları ile istediği bilgiyi, küreselleştirilen dünyanın her noktasına istenilen biçim ve hızda ulaştırabiliyor. Öte yandan, odaklandığımız -odaklandırıldığımız- virüsün doğrudan yaşamı tehdit ediyor olması da korkuyu, kaygıyı, telaşı, şaşkınlığı hızla yayabiliyor.

Oluşan -oluşturulan- panik, hızla bütün toplum kesimlerine doğru yayılıyor. Sorun genel bir toplum sağlığı sorunu olmayı aşıp, yeni bir buhrana dönüşüyor. Başlangıçtaki şekliyle bir sağlık sorunu olmanın yanında hızla ekonomik, sosyal ve kültürel yaşamı da etkileyecek bir şekilde büyüyüp yayılıyor. Geliştirilen, önerilen ve yaşama geçirilen bireysel ve toplumsal önlemler tam da bu ortam ve koşullarda gerçekleşiyor ve kitleler istenildiği gibi yönlendirilebiliyor. Alan dışından birisi olarak, virüsün oluşum, gelişim, yayılım ve kontrol edilmesine ilişkin ahkâm kesmem doğru olmaz. Bu türden tartışmaların ilgili bilim insanlarına bırakılması gerekir. Ancak, yaşanılan salgın ile oluşturulacak yeni buhranın etkilerini de buhranların muhatabı olarak birlikte değerlendirebilmeliyiz.

Öncelikle belirtmeliyim ki insan, yaşamına doğrudan ve dolaylı olarak yönelen her tehdit karşısında kaygılanabilir, korkabilir, panikleyebilir ki normaldir bunlar. Ancak sürekli olmayacak bu başlangıç aşamasından sonra ise tehdide karşı koyar, kendisini savunur, mücadele eder, onu ortadan kaldırmaya çalışır. Olası tehditlere karşı da önlem alır. Potansiyeline uygun tepkiler üretir, taktikler geliştirir. Bunu bireysel olduğu kadar, insanlığın ortak birikimiyle de yapar. Bilim ile, bilimsel yöntem ile yapar. Anlamaya, açıklamaya, yordamaya, kontrol etmeye çalışır. Böylece bilimin işlevlerini kullanmış olur ve sorunlarını çözer. Doğuş temelli sahip olduğumuz temel yaşam becerilerimizin geliştirilip güçlendirilmesiyle koşut gelişir bütün bu özelliklerimiz. İnsanlık olarak ulaştığımız gelişim düzeyimize uygun davranışlar sergilememizi zaman zaman engelleyenlerimiz de olur. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam sürme hakkımızı kullanamadığımız yaşamlara zorlanırız, şimdilerde olduğu gibi.

Demokratik bir toplum kurma, sevgi ve dostluk içinde kardeşçe yaşama, eşit ve adil bir bölüşüm, üretim, tüketim sistemi oluşturma, doğayla bütünleşebilmeyi, dayanışmayı, ortak güveni, toplumsallığı, toplum sağlını, barışı, özgürleşmeyi, ortak iyiliği inşa etme çabasıdır bütün insanlık tarihi. Başardığımız da olmuş, başaramadığımızda, engellendiğimizde. Yeniden başlamış mücadele, öncekilerden öğrendiklerimizin üzerine yenilerini ekleyerek, üstesinden gelmeye çalışmışız her daim, tekerrür edercesine.

Yine benzer sorunlar yaşayacağız, yaşıyoruz da. Kapitalizm kurgusuna uygun işliyor, neoliberalizm beslendiği eşitsizlik ve sömürüleri artırıyor. Gücüne güç katıyor. Yarattığı yeni krizle insanları yalnızlaştırıyor, yoksullaştırıyor, korkutuyor. Dayanışmayı, sevgiyi, devre dışı bırakıyor. Ele geçirdiği bilimi, çıkarları doğrultusunda kullanıyor. Her türlü propagandayla kitleleri kontrol ederek yeni bir yaşam biçimine zorluyor. Bütün bunlar, bir yeni buhranın nedeni olarak değerlendirilebilir. Geçen yüzyılın Büyük Buhranından daha yıkıcı olacağının emareleri görünüyor. Yine buhranlardayız, yeniden buhranlardayız.

Buhranlar, güçsüz, dışlanmış, sömürülmüş, ezilmiş, bastırılmış kitleleri etkiler, yoksulu daha da yoksullaştırır, korkutur, yok eder, onları yaratanları, kontrol edenleri ise mutlu eder. Buhranlarımızdan nemalananları biliyor ve tanıyoruz. Dolayısıyla yeni buhranımızla mücadele için daha çok sevgi, daha çok dayanışma, daha çok demokrasi, daha çok bilim, daha çok doğaya gereksinimimiz olduğunu biliyoruz. Daha çok insan olmaya, daha çok insan kalmaya.

Ölümcül virüsü kullanarak ortak direncimizi, dayanışmamızı kırmayı denedi, deniyor yeni buhranımız. Büyük Buhrandan, kapitalizmin büyük buhranından deneyimleyerek öğrendiği taktiklerden yararlandı etkisini göstermek için neoliberal yeni buhranımız. Yaşayacağız, göreceğiz, büyük bedeller ödeyeceğiz belli ki. Ancak, insanlığın ortak birikimi olarak yeniden yeni çıkış yolları üreteceğiz, umudu, iyiliği, güzelliği, esenliği, eşitliği, barışı, kardeşliği yeniden kuracağız. İnanıyorum. Zor olacak, uzun sürecek, bedeli ağır olacak ama kazanacağız.


3048 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

…izminize - 22/03/2020
Hayat Bilgisi Öğretmenleriyiz* - 24/02/2020